En güzel rüya tanımını
Murathan Mungan’ın “Şairin Romanı” kitabında okumuştum; “Rüyalarımız kendimize
sorduğumuz resimli bilmecelerdir. Cevabının bizde saklı olduğundan habersiz
olmayı seçtiğimiz için hatırlamayız onları ya da tabir edemeyiz.”
Rüyalarım benim için çok önemlidir. “Bir rüya gördüm” dediğim
zaman evdeki herkes yine mi ifadesiyle bana bakar. Endişe, korku ama bir o
kadar da merak dolu olan gözleri, rüyama göre beni ya geri çeker, ya da
keyiflendirir. Çünkü bilirler ki rüyalarım çıkar.
Çok rüya gördüğüm için
rüyalarla ilgili çıkan kitapları, yazıları, belgeselleri, tv’de çıkan uzmanları
elimden geldiğince takip ederim.
Rüya
denilince çoğu insanın aklına ilk gelen isim Sigmund Freud’dur. Rüyaların
bilinç altına giden ana yol olduğunu söyleyen Freud 'a göre rüyaların amacı günlük yaşamda
bastırılarak bilinçaltına atılmış ilkel, çoğunlukla da cinsellik ve saldırganlıkla
ilgili isteklerin dışa vurulmasıdır. Ünlü psikanalist kişinin bastırılmış
duygularını ortaya çıkarmak için rüyalardaki sembollerin önemine dikkat çeker.
Şu aralar tezi için Freud okuyan kızım benim için bu görevi üstlenmiş durumda J
sigmund Freud ve carl Jung |
Freud
kadar popüler olan bir başka isim de Carl Güstav Jung 'du. İnsanların yaşam
biçimlerinin getirdiği kısıtlamalar sonucu, kişiliklerinin ortaya koyamadıkları
yönlerinin rüyalarda ortaya çıktığını söyleyen Jung’a göre, rüyalarda geçen
semboller bilinçaltından gelen zihinsel görüntülerdir ve kabullenmediğimiz ya
da endişe duyduğumuz yönlerimizi tanımamıza ve kabullenmemize yardım ederler.
İkisinin
çalışmaları arasındaki temel farklılık Freud'un rüyanın ne saklayacağına, Jung'un
ise ne açıklayacağına bakmasıdır.
Çok
rüya gören bir insan olarak bana
sorarsanız eğer, aklım tüm uzmanların dediklerine inanmak istiyor, yani
tüm rüyalar bir şekilde yaşadıklarımız
ve bilinçaltımızın eseri olduğu için “eyvah kötü bir rüya gördüm, ne olacak
acaba?” korkusu yaşamama gerek yok o zaman! Bunun bir yere kadar doğru olduğunu
kabul ediyorum ama ben haberci rüyalara da inanıyorum.
Rüyalarımızın çoğu bilinçaltımızın bize sunduğu görüntülerdir. O
gün yaşadıklarımız, ya da bir süredir zihnimizi meşgul eden problemler,
özlemlerimiz, isteklerimiz bilinçaltının muhteşem yönetmeliği sayesinde değişik
rollere bürünüp bir tiyatro oyunu hazırlarlar ve bize ustalıkla bu oyunu sunarlar. İdiia ederim ki benim bilinçaltım bu konuda Oscar’ın
en büyük adayı olabilir J Ama bir de haberci rüyalarım var ki, ben ve yakınlarım buna
birkaç kere tanık olmuşlardır. Bunun sebebinin de 6. duyum olduğuna inanıyorum.
Ya kabuslar? Bu
konuda da çok iyiyim J Kabuslarımdan çok güzel gerilim filmleri, seri katil hikayeleri
çıkar. Karabasan da görmüşlüğüm var ve
bence kabustan beter bir şey. Kötü bir rüya gördüğünü fark edersin ve uyanmak
istersin ama bunu başaramazsın, bazen uyandığını sanırsın, üzerindeki ağırlık
kalkmaz bir türlü, aslında hala uykudasındır falan filan, yani berbat bir durum L
Tekrarlanan
rüyalar var bir de. Benim rüyalar aleminde yıllardır yaşadığım evler ve
sokaklar var valla, rüyamda çok iyi bildiğim bu yerleri gerçekte hiç görmedim.
En
sonuncusu da “kıçın açıkta kalmış” isimli rüyalardır ki bunlar da bende fazlasıyla mevcut. Geçen
gece bir ambulans sedyesinde, üzerimde ameliyat önlüğü ile yüzü koyun uzanmış
olarak E-5 kara yolunda arabaların arasında son hızla eve dönmeye çalışıyordum J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder