Çok merak ettiğim bir şey var, filmlerdeki tuvalete kusma
sahneleri sizi de rahatsız ediyor mu? Geçen gün oğlumun playsation oyunundaki
banyoda geçen kavga sahnesinde klozete kafası giren adam görüntüsü bile benim
sinir sistemimi etkiledi. Tabii ki klozete kusacaksın ama, o kafa tuvaletin
içindeki görüntü çok fena değil mi?!
Hemen hemen herkesin başından böyle bir şey geçmiştir ve herkesin
bir kusma hikayesi vardır. Benim var valla, hem de bir değil, bir kaç tane
hikayem var, ama klozete değil J
Tabii ki çok kusmuşumdur bebekken ve çocukken, ama
çocukluktan hatırladığım tek olayım, kuskus yedikten sonraki kusmam olmuştur.
Unutmak mümkün değil ve tabii ki artık bana kuskusun ne hatırlattığını
söylememe gerek yok.
Bu olaydan sonra çıktığımız her tatilde hastalandım. Şaka
değil, gerçek J Yine
bir bodrum tatilinde banyoları otelin ortak oturma alnına bakan bir otelde
yüksek sesli bir performans sunmuştum. Sabah geçmiş olsun dilekleri alırken
nasıl utandığımı unutamam.
Bu olaydan sonra sessiz bir şekilde kusmayı öğrendim. Buna
örnek de bir parti ortasında bu eylemi gerçekleştirmiş olmam. Tabii en
yakınımdaki Ümit’çiğime olanlar oldu.
Beyoğlu’nun o efsane virane binalarından birinin son katındaydı parti.
Binanın köhneliğinin aksine, şahane bir sanat galerisine çevrilmişti son kat. Enfes atıştırmalıklar, dj tarafından çalınan
harika müzik karşılığında konuklar içki getireceklerdi. Biz de çiçek pasajında deniz
ürünlerini içeren ufak bir yemekten sonra şarabımızı alıp gitmiştik partiye.
Ben önce bir kadeh martiniyle başlayıp, çok tatlı geldiği için cin toniğe
dönmüştüm, içtiğim 2 kadeh içkinin farklı olması mı, sıcak mı, danstan mı
bilmem bir anda midem bulandı ve yanı başımdaki Ümit’in üzerine sessiz bir
şekilde kustum. Korkuyla etrafıma baktım ama kimse fark etmemişti, herkes çılgınca
dans etmeye devam ediyordu. Biz sessiz bir şekilde partiden ayrıldık ama Ümit’in
hali görülmeye değerdi, ayakkabılarının üzerinde çiçek pasajında yediğimiz
karidesler duruyordu J
Benim ayağımdaki olay kovboy çizmelerimse asitten dolayı bir daha gün yüzü göremeden
derisi çatlayarak ayakkabı cennetine gitti.
Son hadisem ise yine bir partide ama herkesin gözleri önünde
gerçekleşti. Sevgili arkadaşım Sezo’nun nişan töreninde, Reina’nın ortasında,
sessiz ama istem dışı olarak ağzıma kapattığım elimin parmakları arasından
fışkırta fışkırta kustum. Sanmayın içkiden, daha bir kadeh şarap içmiştim, ama
malum trafik dolayısıyla 2 saat yol yapıp aç karnına şarabı içince hassas olan
midem isyan etmişti işte. Nişanda bana eşlik eden şahane insan, iyi arkadaş
Şahin beni eve bıraktı ama zarifliğinden söylemese de Avrupa yakasından Anadolu
yakasına geçene kadar arabasında yaptığı en zor yolculuktu kesin, çünkü bildiğiniz kusmuk kokuyordum.
Acaba klozete kusma korkumdan dolayı mı çeşitli ortamlarda
performans sergilemişim diyorum, ne dersiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder