18 Kasım 2014 Salı

Babam, babişkom, canım...




 Babişkom, babacım demek arnavutçada. Babamın babası Arnavut olduğundan girmiş dilimize. Ben çocukluğumdan beri babişkom derdim babama..


Beni, bizi bırakıp gitti babişkom. Onu kaybetmek en büyük korkumdu çocukluğumdan beri. O ne zaman seyahate gitse, sağ salim dönsün diye dua ederdim delice.. ama gitti işte. O hayat dolu, enerjik, pozitif, yaşamı çok seven, keyif adamı babişkomu ciğerleri mahveti. 15 yıl önce bıraktığı halde, 50 yıl içtiği sigara yapacağını yaptı işte babişkoma. İçten içe eridi, zayıfladı, nefesi tükendi, artık yemek bile yiyemedi, hiç bir zaman ayağına üşenmeyen babişkom halsizlikten yürüyemedi bile.. Çok sevdiği beşiktaşının maçını bile seyredemedi oturup..


Tek tesellim ıstırabının dinmesi.. O özgür, genç ruhunu, ciğerleri tükenmiş bedeni taşıyamıyordu artık. Hasta bedenini bıraktı, artık acı, ağrı, sızı hissetmiyor. Hiç bir yere gidemeden, yemek yiyemeden,  yatarak yaşamak istemezdi hiç..

Herkesin babası özeldir, şahanedir. Benim babam da benim için öyleydi. Aramızda şahane bir ilişki vardı. Onu deliler gibi severdim, o benim arkamda kocaman bir dağ gibiydi. Hastalandığımda kazık kadar kadınken bile o götürürdü beni doktora. İş görüşmelerine bile o götürürdü beni. Üzülmeme hiç dayanamazdı. Bir baba hiç mi kızmaz çocuğuna? Onun çözemeyeceği hiç bir sorunum olmazdı, ne olursa olsun benim iyi olmam önemliydi onun için, gerisi düzelirdi nasıl olsa.. hiç bir zaman “hayır”, “olmaz”,” param yok” demedi.


Harika bir baba olmanın yanında harika bir dedeydi. 2 çocuğumda da emeği çok büyüktür. Onların şu andaki güzel ve sağlam karakterlerinde büyük katkısı vardır. Hep sevgi verdi, hep sevgiyi öğretti onlara. Çocuklarımın arkadaşları bile çok severlerdi onu, süper dedeydi onun adı..

Benim sevdiğim kadar herkes çok severdi onu, kimseye küsmez, kin nedir bilmezdi. Cenaze merasiminde askerin tuttuğu resmini öpen ve okşayanlar vardı, tanımadığım bir sürü insan başsağlığı diledi, onunla ilgili şahane anılar anlattılar. Hep gurur duyardım onunla zaten ama daha da gururlandım.

Hastalığında hep yanında olmaya çalıştım, yanaklarını, ellerini öptüm hep, sürekli “seni seviyorum” dedim, “beni seviyor musun?” diye sordum, o da beni öptü, sarıldı bana.. ama doyamadım ki!. canım canımın içi eşsiz, bir tanecik babişkom benim.


Onu çok özlüyorum, canım çok acıyor, bu özlemim gittikçe büyüyecek biliyorum ve Allahtan kendime sabır diliyorum.


Canım babişkom seni çok seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder