Artık beni tanıyanların ve burada yazılarımı okuyanların
bildikleri üzere en sevdiğim mevsim kış mevsimidir. Yılın en sevdiğim dönemi
ise yeni yıl öncesi hazırlıklarıdır. Süslü vitrinler, ışıklar, süslü çam
ağaçları, noel baba, geyikler ve tabii ki bembeyaz kar büyüler beni, çok mutlu
hissettirir.
İşte yine bir yeni yıl arifesindeyiz. Ama ben tam olarak
mutlu hissedemiyorum kendimi, çünkü 2014 yılında babamı kaybettim ben, onsuz
geçecek ilk yılbaşı olacak bu sene benim için. Bu büyük kayıp dolayısıyla mutlu
hissedemiyorum bu sene. Canım çok yanıyor, çok özlüyorum onu.
Nişantaşı’na gittim bu gün, orası da benim gibiydi, ışıksız,
süssüz, benimle beraber yas tutar gibi.. Süsleyeceklerdir mutlaka ama geçen
senelerde bu tarihlerde süslenirdi çoktan o sokaklar.
Aylar sonra babamın sağlık problemleri başladığında anladım
ki, ilk sırada her zaman sağlık olmalıydı.Tabii ki para sağlıkta da önemliydi
ama hiç bir şekilde parayla sağlığınızı geri alamıyorsunuz. Siz ya da
canınızdan biri hastayken, gözünüz dünya malını hiç görmüyor. O yüzden demişler
demek ki, arada sırada hastahane ve mezarlık ziyaretine gidin diye.
İşte bu yüzden sağlığınızı kaybetmeden değerini bilin, dünya
hırslarına kapılmamaya çalışın ve her zaman önce sağlık, sonra huzur ve
mutluluk dileyin. Bereket de dileyin tabii ama en sonda dileyin.
Canım babacım benim üzülmeme hiç dayanamazdı biliyorum, o
yüzden onun için yılbaşında mutlu hissetmeye çalışacağım, ona bol rahmet, ailem
ve tüm sevdiklerim içinse bol sağlıklı yıllar dileyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder