Affetmek
Geçen gece,
en sevdiğim seri katil Dexter’ın izlediğim
bir bölümü affetmekle ilgiliydi. “Let it go” yani serbest bırak, affet
gitsin.
Peki
afffedebilme noktasına gelmek kolay bir şey mi?! Bazen affetmeden önce intikam
almak istemez miyiz?! Bizi üzen birisini cezalandırmak, ona acı çektirmek
istemez miyiz?
Son
yıllarda kişisel gelişim, düşünce gücü vs adı altında yayınlanan kitaplardan ve
bu işi yapan insanlardan çok duyuyoruz bu affetme meselesini. Mutlu olmak için,
rahatlamak için affedip kurtulmalıyız belki de yüklerimizden. Affetmediğimiz
kişi bizim için büyük bir yük aslında. Zihnimize hapsediyoruz onu. Zihnimiz
devamlı o kişi ile meşgul oluyor. O kişinin yaptığı her ne ise zihnimizin
içinde dolaşıp duruyor. Düşüncelerimiz o kişiye ve onun yaptığı şeye esir
oluyor bir nevi. Bu çok yorucu ve yıpratıcı bir duygu ve uzmanlara göre bundan
kurtulmanın, bu nefreti aşmanın bir tek yolu var: Affetmek. Başkalarını
affettiğimizde biz özgürleşiyoruz aslında. Affetmek, bizi üzeni serbest
bırakmak, o konuyu kapatmaktır ve bunu
yaptığımız anda üzerimizden büyük bir yük kalkacağı da doğrudur.
Anladık mı?
Evet anladık. Peki bunu uygulayabilmek kolay mı? Hayır. Zor! Uzmanlar bunun zor
olduğunu kabul ediyorlar ve bir de bunu başarabilmek için bazı alıştırmalar
veriyorlar. Bir takım anahtar cümleleri var, üstelik bu cümleleri yüksek sesle
söyleyeceksin. Tamam, ona da peki. Denedim, ama bana pek bir faydası dokunmadıJ
Aslında ben
kindar birisi değilim, artık bu yaşımda bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Benim
de çok kızdığım, kırıldığım, affedemediğim insanlar oldu hayatımda. Hele ki hiç
beklemediğin ve gerçekten çok sevdiğin bir kişiyse seni üzen, onu affetmek daha
da zor oluyor. Ama ben bu nefret etme ve kızma durumlarından çok yoruluyorum,
ve özellikle beni üzenler eğer bana bir adım atıyorlarsa öfkem daha çabuk
geçiyor. Yaptıklarını unutuyor muyum? Hayır ama boş veriyorum. Yapılanları
zihinsel olarak unutmak zaten mümkün değil. Duygusal unutma benim yaptığım. Bir
de önemsememeyi becerebiliyorsam eğer öfkem kendiliğinden kayboluyor ve o yük
omuzlarımdan kendiliğinden düşüyor. Bu da o kişisel gelişim tarzı kitaplardaki
alıştırmaları yaparak olmuyor kesinlikle! Kimsenin zorlamasıyla ya da bunu
yüksek sesle söylemekle affetmek mümkün değil. Affetmek bir süreçtir. Bir
de ruhen ve beynen olgunlaşmayı gerektirir.
Peki
affetmek, affettiğimiz kişiyi uslandıracak mı?! O da bu kişinin cibiliyetine
bağlı. Ya iyice küstahlaşıp, seni salak yerine koyarsa?! Bunun çözümü de basit;
affetmek, o kişiyi sevmek, onunla ilişkiyi sürdürmek ya da o kişiyi haklı
bulmak anlamına gelmez. Birçoğumuz affetmenin, bizi üzenleri suçsuz ya da haklı
bulduğumuz anlamına geleceğini sanırız. Oysa affetmek, bizi üzen anıların
boyunduruğundan kurtulmak, yaşamımızı kontrol altında tutmasına son vermek
demektir.
eh bu da bir yorum tabii, ne deyim?!:)
YanıtlaSilAferin kuzen döktürmüşsün.)
YanıtlaSilteşekkür ederim kuzen kayhan:)
YanıtlaSil