9 Nisan 2013 Salı

Affetme


Affetmek

Geçen gece, en sevdiğim seri katil Dexter’ın izlediğim  bir bölümü affetmekle ilgiliydi. “Let it go” yani serbest bırak, affet gitsin.

Peki afffedebilme noktasına gelmek kolay bir şey mi?! Bazen affetmeden önce intikam almak istemez miyiz?! Bizi üzen birisini cezalandırmak, ona acı çektirmek istemez miyiz?

Son yıllarda kişisel gelişim, düşünce gücü vs adı altında yayınlanan kitaplardan ve bu işi yapan insanlardan çok duyuyoruz bu affetme meselesini. Mutlu olmak için, rahatlamak için affedip kurtulmalıyız belki de yüklerimizden. Affetmediğimiz kişi bizim için büyük bir yük aslında. Zihnimize hapsediyoruz onu. Zihnimiz devamlı o kişi ile meşgul oluyor. O kişinin yaptığı her ne ise zihnimizin içinde dolaşıp duruyor. Düşüncelerimiz o kişiye ve onun yaptığı şeye esir oluyor bir nevi. Bu çok yorucu ve yıpratıcı bir duygu ve uzmanlara göre bundan kurtulmanın, bu nefreti aşmanın bir tek yolu var: Affetmek. Başkalarını affettiğimizde biz özgürleşiyoruz aslında. Affetmek, bizi üzeni serbest bırakmak,  o konuyu kapatmaktır ve bunu yaptığımız anda üzerimizden büyük bir yük kalkacağı da doğrudur.

Anladık mı? Evet anladık. Peki bunu uygulayabilmek kolay mı? Hayır. Zor! Uzmanlar bunun zor olduğunu kabul ediyorlar ve bir de bunu başarabilmek için bazı alıştırmalar veriyorlar. Bir takım anahtar cümleleri var, üstelik bu cümleleri yüksek sesle söyleyeceksin. Tamam, ona da peki. Denedim, ama bana pek bir faydası dokunmadıJ

Aslında ben kindar birisi değilim, artık bu yaşımda bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum. Benim de çok kızdığım, kırıldığım, affedemediğim insanlar oldu hayatımda. Hele ki hiç beklemediğin ve gerçekten çok sevdiğin bir kişiyse seni üzen, onu affetmek daha da zor oluyor. Ama ben bu nefret etme ve kızma durumlarından çok yoruluyorum, ve özellikle beni üzenler eğer bana bir adım atıyorlarsa öfkem daha çabuk geçiyor. Yaptıklarını unutuyor muyum? Hayır ama boş veriyorum. Yapılanları zihinsel olarak unutmak zaten mümkün değil. Duygusal unutma benim yaptığım. Bir de önemsememeyi becerebiliyorsam eğer öfkem kendiliğinden kayboluyor ve o yük omuzlarımdan kendiliğinden düşüyor. Bu da o kişisel gelişim tarzı kitaplardaki alıştırmaları yaparak olmuyor kesinlikle! Kimsenin zorlamasıyla ya da bunu yüksek sesle söylemekle affetmek mümkün değil. Affetmek bir süreçtir. Bir de ruhen ve beynen olgunlaşmayı gerektirir.
Peki affetmek, affettiğimiz kişiyi uslandıracak mı?! O da bu kişinin cibiliyetine bağlı. Ya iyice küstahlaşıp, seni salak yerine koyarsa?! Bunun çözümü de basit; affetmek, o kişiyi sevmek, onunla ilişkiyi sürdürmek ya da o kişiyi haklı bulmak anlamına gelmez. Birçoğumuz affetmenin, bizi üzenleri suçsuz ya da haklı bulduğumuz anlamına geleceğini sanırız. Oysa affetmek, bizi üzen anıların boyunduruğundan kurtulmak, yaşamımızı kontrol altında tutmasına son vermek demektir.

Peki,  benim en sevdiğim dizi karakteri seri katil Dexter affedebildi mi derseniz, tabii ki hayır! Denedi ama affetmenin karşısındakine verdiği küstahlığa çok uzun süre dayanamadıJ



3 yorum: