12 Nisan 2013 Cuma

Bahar Geldi Hoş Geldi! Yaz da Arkasında


Bahar Geldi Hoş Geldi! Yaz da Arkasında

Sonbahar ve kış mevsimini çok seviyorum. Çok sevdiğim için de çok çabuk geçiyor bana. Baharı  ise sevmem. Doğa kendini yeniler, ağaçlar çiçeklenir falan da benim için bahar mevsimi,  kendini deliler gibi sokağa atmış insanlar, parklarda bağrışan çocuklar ve alerjidir.  Kışın sakinliği, herkesin kendi alanında huzurla süren yaşamları bir anda sokaklara taşar. İlla ki bir piknik havasına girilir, çimenler, börtü böcek..  Ailecek bir kahvaltıya gidelim dersin ne deniz kenarı, ne de dağ tepe, her yer doludur, yer bulamazsın, bulsan hizmet alamazsın. Stres seviyen hızla yükselişe geçer.

Bir ılık, bir soğuk, bir rüzgar,  bir yağmur getiren kaypak bir hava durumu, yorgunluk hissi ve bünyenin bozulması da cabası. Bir terlersin, bir üşürsün, polenlerden hapşırırsın..Hele böcekler ağzına burnuna saldırırlar saygısızca.

Sonrasında gelen yaz mevsimi ise dayanılmaz sıcaktır benim için.  Beynin erimesine neden olan sıcak, bir de nemden nefes alamaz hale gelmek, yetmez mi?! (Hele ki panik atak problemin varsa benim gibi) Sıcaktan delirip derini bile sıyırasın gelir. Yarı çıplak dolaşsan da kurtulamazsın sıcaktan..Toplu taşıma araçlarındaki koku, yürürken her yerinden akan ter, böyle uzayıp gider liste..

Klimalı ortamdan her ayrıldığında bir odun fırınına girmiş hissedersin kendini. Bir de klimadan hoşlanmayan uyuzlar  var ki onlarla yaşamak imkansız, dokunuyor der açtırmaz falan..

Hele ki tatil imkanın yoksa tam bir kabus! Bütün yazı yazlıklarında, otellerde, deniz kenarında, havuz kenarında ellerinde soğuk içecekleriyle geçiremeyenleri düşünsenize..

Ama kış öyle mi ya?! Üşüdün bir hırka giy, hala üşüyorsan palto giy, atkı, eldiven, şapka tak. Bacakların mı üşüdü giy termal tayt, hala üşürsen git tahlil yaptır, kansızsındır muhakkakJ Evdeysen al üzerine battaniye, hava da bulutlu, uzan kanepeye, televizyon bile kışın daha canlı, ohh mis gibi..

Kulaktan dolma söylemiyorum bunları. Çocukluğum, yazın dibini yaşayan İzmir’de geçti, İstanbul’un sıcağı ne ki İzmir’in sıcağı karşısında!  Tamam okul biter tatile girersin. Bu güzel de baban memur, o zaman araba almak da şimdiki gibi kolay değil, bekle dayın gelecek Almanya’dan da,  seni denize götürecek!  Zengin arkadaşların yazlıklarına giderler, kalanlarla da sokağa çıkmak için havanın serinlemesini beklersin. O yaşlarda zaman da nasıl yavaş geçerdi öyle! Tek güzel yanı çok kitap okumaktı, o zamanlarda okudum tüm rus klasiklerini, tüm klasik müzik bestecilerinin yaşam hikayelerini.

Sonra yaz biter, herkes evine döner, hava soğumaya başlar, okullar açılır. Şartlar herkes için kısmen de olsa eşitlenir.  Böyle yıllar geçer ve sen büyürsün, araban da vardır, tatile de gidiyorsundur artık, ama yaz mevsimini bir türlü sevemezsin işte!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder