Bahar Geldi Hoş Geldi! Yaz da Arkasında
Sonbahar
ve kış mevsimini çok seviyorum. Çok sevdiğim için de çok çabuk geçiyor bana.
Baharı ise sevmem. Doğa kendini yeniler,
ağaçlar çiçeklenir falan da benim için bahar mevsimi, kendini deliler gibi sokağa atmış insanlar,
parklarda bağrışan çocuklar ve alerjidir.
Kışın sakinliği, herkesin kendi alanında huzurla süren yaşamları bir
anda sokaklara taşar. İlla ki bir piknik havasına girilir, çimenler, börtü
böcek.. Ailecek bir kahvaltıya gidelim
dersin ne deniz kenarı, ne de dağ tepe, her yer doludur, yer bulamazsın, bulsan
hizmet alamazsın. Stres seviyen hızla yükselişe geçer.
Bir
ılık, bir soğuk, bir rüzgar, bir yağmur
getiren kaypak bir hava durumu, yorgunluk hissi ve bünyenin bozulması da
cabası. Bir terlersin, bir üşürsün, polenlerden hapşırırsın..Hele böcekler
ağzına burnuna saldırırlar saygısızca.
Sonrasında
gelen yaz mevsimi ise dayanılmaz sıcaktır benim için. Beynin erimesine neden olan sıcak, bir de
nemden nefes alamaz hale gelmek, yetmez mi?! (Hele ki panik atak problemin
varsa benim gibi) Sıcaktan delirip derini bile sıyırasın gelir. Yarı çıplak
dolaşsan da kurtulamazsın sıcaktan..Toplu taşıma araçlarındaki koku, yürürken
her yerinden akan ter, böyle uzayıp gider liste..
Klimalı
ortamdan her ayrıldığında bir odun fırınına girmiş hissedersin kendini. Bir de
klimadan hoşlanmayan uyuzlar var ki
onlarla yaşamak imkansız, dokunuyor der açtırmaz falan..
Hele
ki tatil imkanın yoksa tam bir kabus! Bütün yazı yazlıklarında, otellerde,
deniz kenarında, havuz kenarında ellerinde soğuk içecekleriyle geçiremeyenleri
düşünsenize..
Ama
kış öyle mi ya?! Üşüdün bir hırka giy, hala üşüyorsan palto giy, atkı, eldiven,
şapka tak. Bacakların mı üşüdü giy termal tayt, hala üşürsen git tahlil yaptır,
kansızsındır muhakkakJ
Evdeysen al üzerine battaniye, hava da bulutlu, uzan kanepeye, televizyon bile
kışın daha canlı, ohh mis gibi..
Kulaktan
dolma söylemiyorum bunları. Çocukluğum, yazın dibini yaşayan İzmir’de geçti,
İstanbul’un sıcağı ne ki İzmir’in sıcağı karşısında! Tamam okul biter tatile girersin. Bu güzel de
baban memur, o zaman araba almak da şimdiki gibi kolay değil, bekle dayın
gelecek Almanya’dan da, seni denize
götürecek! Zengin arkadaşların yazlıklarına
giderler, kalanlarla da sokağa çıkmak için havanın serinlemesini beklersin. O
yaşlarda zaman da nasıl yavaş geçerdi öyle! Tek güzel yanı çok kitap okumaktı,
o zamanlarda okudum tüm rus klasiklerini, tüm klasik müzik bestecilerinin yaşam
hikayelerini.
Sonra
yaz biter, herkes evine döner, hava soğumaya başlar, okullar açılır. Şartlar
herkes için kısmen de olsa eşitlenir. Böyle
yıllar geçer ve sen büyürsün, araban da vardır, tatile de gidiyorsundur artık,
ama yaz mevsimini bir türlü sevemezsin işte!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder