8 Eylül 2013 Pazar

Kadın Beyni Erkeği Yendi

Bir yerde Dr.Louann Brizendine’in “Kadın Beyni” isimli kitabından alıntılar okudum.

Bu bana yazın yaşadığım bir anı anımsattı. Bodrum’da bir plajda şezlong bakınırken tesadüfen istanbul’da oturduğumuz siteden bir tanışla karşılaşmıştık. Sonrasında bu güzel tesadüf üzerine ve başka şeyler üzerine güzel bir sohbete girmiştik. Buraya kadar her şey normaldi ve sohbet denize girme faslıyla sona erdiğinde eşimin yorumu beni güldürmüştü. Ona göre biz iki kadın hiç ara vermeden ve aynı anda konuşmuştuk, bizi dinlerken konudan konuya geçişlerimiz onu çok yormuştu, Aynı anda hem birbirimizi dinleyebiliyor hem de konuşup, anlaşabiliyor olmamız da onu şaşırtmıştı. Onun bir erkek arkadaşıyla böyle bir sohbet edebilmesi mümkün değildi. En çok “ne haber nasılsın?” “iyi valla, sen?” “tatil nasıl gidiyor? “iyi senin?” gibi kısa, arada esler verilerek gide(meye)n bir sohbet olurdu onlarınki.

Araştırmalara göre ortalama erkek beyni, kadın beynine göre 9 kat büyük olduğu halde, kadın ve erkekler eşit sayıda beyin hücresine sahiplermiş. Dr.Brizendine bunu; “Sadece bu hücreler kadın beyninde daha yoğun bir şekilde paketlenmiştir. Daha küçük bir kafatasına, bir korseye sıkıştırılmış gibidirler” diye şahane bir cümleyle özetlemiş.



Kadınlar ve erkekler, konuşurlarken, sorunlarını çözümlerken beyinlerinin farklı bölgelerini kullanırlarmış. Bu yüzden kadınlar bir olayı en ufak ayrıntısına kadar hatırlayabilirlerken,  erkekler o olayı bile hatırlayamazlar genelde. Şöyle bir düşünün, siz hemcinslerim ilk randevunuzun gününü, nereye gittiğinizi, yediğiniz yemekleri, giydiğiniz giysileri en ufak detayına kadar hatırlamıyor musunuz? İşte bunun sırrı kadınların beyinlerindeki bu özellikten kaynaklanıyormuş. Aynı anda konuşabiliyor, birbirimizi anlayabiliyor, konudan konuya kolayca atlayabiliyor olmamız da bundan. Erkeklerle asla aynı frekansta konuşamamamız da.

Uzun yıllar önce çalıştığım şirkette bir seminere katılmıştım. “Önce İnsan” isimli semineri Ünlü iletişim profesörü Doğan Cüceloğlu veriyordu. Onun söylediğine göre; kadınlar günde ortalama 20 bin kelimeyle konuşurlarken bu oran  erkeklerde ise 12 bin civarı ! Aradaki farkı görüyor musunuz!



Kadın, akşam olduğunda daha bütün kelimelerini tüketmediğinden hala kocasına anlatacak çok şeyi vardır. Kocasının “nasılsın?” sorusuna vereceği cevap oldukça ayrıntılı olabilir. Gittiği marketteki kasiyerin ojesinin rengine kadar her türlü ayrıntıyı anlatabilir. Erkek ise, eve gelene kadar kelimelerinin hemen hemen hepsini tüketmiştir, “Bugün Ne Yaptın?” sorusuna sadece “Çalıştım işte” diye cevap verir ve sizi çıldırtırJ

Hangimiz sorularımıza tatmin edici cevaplar alabiliyoruz kocalarımızdan, sevgililerimizden, erkek arkadaşlarımızdan sorarım size?  Mesela ortak bir tanışınızla karşılaşıp size selam getiren hangi erkek, “Ne giymişti? Saçı nasıldı?” Sorularına cevap verebilir? Ya da sizsiz gittiği mekanla ilgili hangi ayrıntıları size anlatabilir?



Biz kadınlar sezgilerimizle de erkeklerden oldukça farklıyız. Hepimiz karşımızdakinin yüzüne bakar bakmaz ruh halini çözebiliriz. Merak eder, sorar, deşer, ilgileniriz ve saatlerce konuşabiliriz. Erkekler ise arkadaşlarının bir derdi olduğunu anlayabilirse eğer, en çok söyleyecekleri şey; “Boşver takma, gel bir tek atalım” dan öteye geçmez değil mi?

Gördüğünüz üzere, kadın ve erkek beynindeki nöronlara kadar birbirinden farklı. Bu yüzden birbirimizi yargılayıp, birbirimize şaşıracağımıza farklılıklarımızın farkında olalım deyip, dünyanın en kısa fıkrasıyla bitireyim yazımı; “İki kadın sessizce oturuyorlarmış”J

2 yorum: